brainstorm

A storm without rain
Without any destruction
It's a good old game
Million pleasures, but no satisfaction
odamda bagira cagira soyledigim bir sarkiyi, sarkinin sahipleriyle, onlara iki adim mesafeden soyleyebilecegimi bir ay once tahmin bile etmiyordum. brainstorm geldi, konserlerde sarkilara kendinden gecerek eslik etme egiliminde biri olmasam da, belki de sahnenin hemen dibinde olmanin verdigi gazla beraber "its like thunder without rain" e haykirislarimla eslik ettim.
insanin sevdigi bir sarkiya haykirarak eslik etmesinde kuskusuz bir tilsim var. kimi zaman bir anlik aydinlanmalar yasar, dunyaya bilge insan gozuyle bakariz ya iste bu tilsimlarda da ruhun yukseklere ciktigini hissederim ben. ruhun yukselisi ne kadar zorsa düsüsü bir o kadar kolay olur. bizler kimi zaman bu yukseklerde yasadigini sanan, kimi zaman da ruhun bu yukselisinin hic degismeyecegine, en azindan anlik olmadigina kendimizi inandirmaya calisan uyduruk insanlariz.
brainstorm a eslik ederken gokyuzunde bir yildiz parladi benim icin.