Sunday, June 24, 2007

parkta

ögle günesinin agaclarin arasindan kendisine yol acarak kesik kesik aydinlattigi bir parkta yalniz basima otururken fark ettim ki ancak sessiz bir park duymak istedigimiz seyleri fisildayabilir bize. bir bankin uzerinde hic kipirdamaksizin gecirdigim dört saatte dört mevsimi yasiyor, bazen terliyor bazen titriyordum. yasadiklarim kadar hic yasamadiklarim da gozlerimin önüne geliyor, dört saatin icine dört yilda bile yasamadigim heyecanlari, sevincleri, acilari sigdiriyordum. hissettigim en kucuk duygu bile oylesine tam ve eksiksizdi ki hayal ettiklerim gerceklesmemeliydi.

düsüncenin ve hayalin icinde buldugum tutkuyu, duyumsamayi gözümle gördügüm dünyada bulabilmek mumkun degildi.

Wednesday, June 13, 2007

sessiz

karanlik bir odada atesler icinde yatiyorum, benim odam degil, buraya nasil geldigimi de hatirlamiyorum. hic bitmeyecek o sonsuz ruyaya yakinim. ziyaretcilerim geliyor birer birer, birbirlerini hic tanimayan, benimle ne zaman tanistiklarini bile bilmeyen bir düzine ziyaretcim var. artik ben de bilmiyorum onlari gercekten taniyip tanimadigimi. onlar benim hayallerim, her biri benim özlemim, sahip olamadigim bir kisiligin parcalari onlar.

gozlerimizde yaslar var. onlarinki gercek benimkiler degil.

Saturday, June 09, 2007

gecede

gecede, gözyaslarimin teslimiyetinde, hayallerim ve hatiralarim icice. nefesimi tutmuyor, ellerimi sikmiyorum. gecenin dingin sessizliginde yatismis ve uyusmusum.

en buyuk tesellim geceler, her gece sorgudayim, yargi makaminda da ben varim, sanik sandalyesinde de. taniklar yildizlar ve ay.

Wednesday, June 06, 2007

sevismek

"Sevismek, bir ask hayalinin gölgesine, ayin vurdugu iki dalgacigin arasinda uzanan, solgun, titrek bir arafa indirgensin. arzuyu, kendi kendiyle basbasa kalmis bir ruhun tebessumune benzeyen, yararsiz ve zararsiz bir seye donusturelim, gerceklesmeyi ya da kendini anlatmayi hic hayal etmesin."

Fernando Pessoa

Monday, June 04, 2007

baskin oran

secimler yaklasiyor, yüzde 10 baraji baki. bu demektir ki toplumun genis kesimleri yine mecliste temsil edilemeyecek. ben 2002 secimleri sonrasinda mecliste temsil edilemeyenlerden biriyim, dolayisiyla bu secimde baraja ragmen beni temsil edebilecek bir adayi meclise sokmaya yönelik her turlu girisimi önemsiyorum.

solda bagimsiz ortak aday cikarma fikri de iste boyle bir girisim. bugune kadar mecliste hicbir zaman layikiyla temsil edilememis, toplumun daima susturulmus, sessizlestirilmis ve görmezden gelinerek bir kenara itilmis olan kesimlerinin seslerini duyurmalarina imkan verecek bir girisim bu.

bagimsiz adaylardan biri baskin oran hoca. mülkiyede uluslararasi iliskiler profesoru, bu vesileyle benim de yakindan tanima firsati buldugum bir hocamiz. mevcut politik yapiyi protesto etmek, ezilmis ve dislanmislarin meclisteki temsilcisi olmak icin aday oldugunu soyluyor baskin hoca. ben kendisinin demokrat durusuna, insan onurunu her seyin üzerinde tutan adalet duygusuna her zaman inanmis biri olarak baskin oran'in meclise sayet girerse türkiye icin bir kazanim olacagini dusunuyorum.
cool hit counter