Tuesday, November 30, 2010

oscar wilde

biraz evvel oscar wilde ile ilgili bir iki cümle yazdim, yanlis anlasilmak onun yazgisiydi dedim, yasamiyla sinirli kalmayan bir yazgi. öyle degil mi, bugun basimizi cevirdigimiz her yerde ondan bir alinti goruyorsak, onu bu alintilarla anlamaya calisiyorsak ve o bizim icin sadece bu alintilardan ibaret olmussa, bizim onu bir asir once mahkum eden mahkemeden farkimiz kalmamis demektir. cok degil bir ay önce gün yüzü görmemis mektuplarini yayinladilar wilde'in, bir gazetenin editorunu sarap icmeye cagiran mektuplarini. boyle bir haber elbette cok sansasyonel olmaliydi, elbette wilde'in cinsel egilimleri üzerinden konusmaliydik bu mektuplari. biz de oyle yaptik 21. yüzyilin 'her seyin fiyatini bilen, degerini bilmeyen' insanlari olarak. sadece paranin sözünün gectigi bir dünyada, sadece para konusan insanlarin sahip olabilecekleri bir dar goruslulukle selamliyoruz wilde'i ölümünün 110. yilinda.

ne kadar da sert bir ton tutturdum gidiyorum, oysa oscar wilde benim hep yüzümü güldürdü, ondan bahsederken hep cocuksu bir sevinc duydum. belki konusmaktan, anlatmaktan hic bikmayacagim tek konu, tek kisi oscar wilde oldu. öyle ki, beni tanimis olan herkes mutlaka oscar wilde'la da tanismistir. bir paris seyahati sonrasi bana gelip de 'oscar wilde'in mezarina gittim, kirmizi rujumu cikardim ve seni düsünürek optum o mezar tasini' diyordu birisi ve ben diyecek bir sey bulamiyordum. oscar wilde'a iciyorum bu gece ve onun mezari basinda beni hatirlayan kirmizi rujlu kadinlara.

1 Comments:

Blogger AidaSalem said...

This comment has been removed by the author.

10:51 AM  

Post a Comment

<< Home

cool hit counter