Thursday, October 21, 2010

üzme tatli canini

hayatin sasirticiligi karsisinda gülsem mi aglasam mi bilemiyorum bazen. bu kadar da sasirtici olmak zorunda degil sanki. tanrim, bir seyler yapamaz miyiz, bazi seyleri yoluna koymamda bana biraz yardimci olsan. soyle birkac saat önceydi, bir plazanin besinci katindan asagiya birakayim istedim kendimi, oylesine cekiciydi, sehrin isiklari oylesine davetkar. sonra aniden yükselen bir ugultu, güclü bir rüzgar durdurdu beni. iceri girdim, cok yeni tanistigim fakat samimiyetini, sevgisini, safligini derinden hissedip hizlica kaynastigim arkadasimla birer bira acip 'tutamiyorum zamani' esliginde hayal etmeye basladik. ben bir ara sarkiya eslik etmeye baslayinca, 'melankoliyi seviyorsun' dedi bana, 'gecmise özlem bende bir hastalik' diyerek cevap verdim. 'hastalik mi', evet belli bir yerden sonra bunun adi hastaliktan baska bir sey olamazdi.

sonra onumuzdeki ekranlara donduk, cok populer bir sarkici bize sesleniyor, hep ayni sözleri tekrarliyordu "gecer, gecer, gecer vallahi gecerrrr, üzme tatli canini bunlar da gecer"

an gelir camin pervazinda caresizce beklersin, akabinde bira siselerini umutla tokusturur gülümsersin. hayat iste, baska ne denir ki.

0 Comments:

Post a Comment

<< Home

cool hit counter