tevazu
bazi insanlar vardir toplumla hic uzlasmaz görünürler, toplumu kaba bulur, her firsatta bütün kötülüklerin kaynagi olarak toplumu isaret ederler. ne kadar tuhaftir ki bu insanlar, kendileriyle böbürlenmeyi de pek severler. yaptıkları islerle, sahip olduklari mevkilerle, sagdan soldan topladiklari övgü ve takdirlerle böbürlenir bu insanlar. icerigini kendilerinin belirlemedigi, ulasma yollarini kendilerinin saptamadigi bir mevkiyle böbürlenirken bir yandan da toplumu yerden yere vurmanin nasil bir durum oldugunu anlamis degilim.
böbürlenmenin icinde bir endise var, belirli bir durumu muhafaza etme, toplumsal saygınlıgı sürdürme istegi var. en cok kendisinden söz eden, kendisiyle böbürlenen insanlar korkuyorlar toplumun disina düsmekten. inanclari eksik, kendilerine olan inanclari. her firsatta toplumsal kabul gören bir 'basari'yi gözümüzün icine sokmalari kendilerine olan inancsizliklarindan. toplumu seviyorlar, sevmeseler kendileriyle bu kadar cok övünmezler, calistiklari kurumlari bu kadar önemsemezler, biraz daha düsünür, biraz daha sessizlesir ve biraz daha aci cekerler.
böbürlenmenin icinde bir endise var, belirli bir durumu muhafaza etme, toplumsal saygınlıgı sürdürme istegi var. en cok kendisinden söz eden, kendisiyle böbürlenen insanlar korkuyorlar toplumun disina düsmekten. inanclari eksik, kendilerine olan inanclari. her firsatta toplumsal kabul gören bir 'basari'yi gözümüzün icine sokmalari kendilerine olan inancsizliklarindan. toplumu seviyorlar, sevmeseler kendileriyle bu kadar cok övünmezler, calistiklari kurumlari bu kadar önemsemezler, biraz daha düsünür, biraz daha sessizlesir ve biraz daha aci cekerler.
0 Comments:
Post a Comment
<< Home