makbul yönetmen fatih akin
fatih akin'in yasamin kiyisinda filmini seyrettigimde gördügüm yüzeysel ve kliselerle dolu anlatimdan, yönetmenin siyasi tarafi agir basan bir film cekmesine karsin sahip oldugu politik safligindan ve bilgisizliginden öylesine rahatsiz olmustum ki burada da alelacele bir seyler karalamistim. daha sonra bu filme yönelik baska elestiriler var midir diye takip etsem de esasli bir elestiriye rastlamak bir kenara fatih akin'a verilen ödüllere ve gösterilen teveccühe denk geldim.
osman akinhay'in mesele dergisinin ocak sayisinda cikan 'yasamin kiyisinda' elestirisi, benim aradigim nitelikte, filmi ödüllerin degil gerceklerin isiginda degerlendiren bir elestiri yazisi. Akinhay, filmdeki solcu eylemci karakterin gercek bir karakter olmadigini, akin'in bir 'karton devrimci' tasarladigini özellikle vurgulayarak, yönetmeni gercekleri göstermemek, eksik yansitmak ya da tahrip ederek vermekle sucluyor. filmin senaryosundaki tutarsizliklara da isaret ederek filmi kelimenin tam anlamiyla yerden yere vuruyor. akinhay'in yazisinda esas önemsedigim nokta, yasamin kiyisindan hareket ederek türk sinemasinda bazi konularin, yasanmis bazi olaylarin, bazi egemen gücleri rahatsiz etmemek adina hic gösterilmedigini vurgulamasi oldu. söyle diyor : " türk sinemasi, birkac istisna örnegi disarida tutarsak, aciktan tarafgirlik yaparak, gercek sorunlari saptirarak, esas yaralarin üzerinden atlayarak, sirinlik ve dalkavukluk ederek hep egemenlerin yaninda olmustur."
ne acidir ki, bu ülkede yasanmis bazi olaylar öylesine kirli, öylesine agir ve oylesine utanc dolu ki ve olanlari örtbas edebilmek icin öylesine kalabalik bir grup caba harciyor ki bazi yönetmenler bile sanatlarindan ödün vermek, kendileri icin belirlenmis sinirlarin icinde islerini yapmak zorunda kaliyorlar. sayet bu onlar icin bir zorunluluk degil de bir tercih ve uzlasma meselesiyse, iste bu hepsinden daha aci.
osman akinhay'in mesele dergisinin ocak sayisinda cikan 'yasamin kiyisinda' elestirisi, benim aradigim nitelikte, filmi ödüllerin degil gerceklerin isiginda degerlendiren bir elestiri yazisi. Akinhay, filmdeki solcu eylemci karakterin gercek bir karakter olmadigini, akin'in bir 'karton devrimci' tasarladigini özellikle vurgulayarak, yönetmeni gercekleri göstermemek, eksik yansitmak ya da tahrip ederek vermekle sucluyor. filmin senaryosundaki tutarsizliklara da isaret ederek filmi kelimenin tam anlamiyla yerden yere vuruyor. akinhay'in yazisinda esas önemsedigim nokta, yasamin kiyisindan hareket ederek türk sinemasinda bazi konularin, yasanmis bazi olaylarin, bazi egemen gücleri rahatsiz etmemek adina hic gösterilmedigini vurgulamasi oldu. söyle diyor : " türk sinemasi, birkac istisna örnegi disarida tutarsak, aciktan tarafgirlik yaparak, gercek sorunlari saptirarak, esas yaralarin üzerinden atlayarak, sirinlik ve dalkavukluk ederek hep egemenlerin yaninda olmustur."
ne acidir ki, bu ülkede yasanmis bazi olaylar öylesine kirli, öylesine agir ve oylesine utanc dolu ki ve olanlari örtbas edebilmek icin öylesine kalabalik bir grup caba harciyor ki bazi yönetmenler bile sanatlarindan ödün vermek, kendileri icin belirlenmis sinirlarin icinde islerini yapmak zorunda kaliyorlar. sayet bu onlar icin bir zorunluluk degil de bir tercih ve uzlasma meselesiyse, iste bu hepsinden daha aci.
2 Comments:
bu kirli olaylar, örtbas etmeler, burada olduğundan yakındığımız diğer başka bir çok şeyler sadece burada olmuyorlar, herkez yakınında olanın farkında sadece, oysa her yerde bu böyle, bilet çok önceden kesilmiş, bu düzen böyle derler ya, işte o hesap.
evet öyle, dünyanin her tarafinda yasaniyor bu olaylar ama sanirim biz bu carpikliklarla, kirli olaylarla, utanclarla ve tarihi lekelerle yüzlesmekten kacan ve korkan ülkeler arasinda basi cekiyoruz.
Post a Comment
<< Home