Saturday, December 22, 2007

düs

soyle bir masanin etrafina, hayal edebilen insanlar olarak toplansak. gerceklerden pek konusmasak, belki de en keskin gercek olan ölümün adini bile anmasak. kisa bir süre icin ölenleri, öldürenleri, savaslari, savasanlari bir kenara koysak ve sadece hayal etsek, düslemle ve düslerle hareket etsek. fazla degil üc dört kelimeden olusan hayaller kursak beraberce. hayati üc dört kelimeye sigdirip basitlestirmeye calissak. birbirimizin kelimelerinden muzipce anlamlar cikarip, kucuk espriler yaparak, birbirimize satasarak devam etsek. ve sevgiden bahsetsek, insani parca parca eden ve belki de boyle tazeleyen o yogun duygudan söz etsek.

su masanin etrafinda gecirdigimiz kisacik zamanda bir insanin tek bir sey degil, aslinda her sey olabilecegini düslesek.

3 Comments:

Anonymous Anonymous said...

yazıda bir oyun oynama hakli var sanki.çocuklar masanın etrafında toplanır.muzipçe,sataşarak.hayal kurarlar.hayallerle üretilmiş şeyin adı da kurmaca ya zaten tıpkı bir çocuk oyunu gibi.ip atlamaca,top sektirmece.yetişkin işi değil mi acaba hayal kurmaca.

11:42 PM  
Blogger Melmoth said...

yetiskinlerin isi olsa olsa plan kurmaca, tuzak kurmaca gibi seylerdir. hayal kurmaca cocukluga has bir sey benim icin ve tabii cocuksulugunu kaybetmeyenlere.

1:01 AM  
Anonymous Anonymous said...

haylazlığını kaybetmemiş olmak da güzel bir şey.sanırım hoş olmayan şey bunu yaparken yetişkin bilgisini kullanmak.bu noktada haklısın.haylazlığını kaybetmemiş yetkinlere...

11:54 PM  

Post a Comment

<< Home

cool hit counter