dönüs üzerine
ne kadar zorlanirim zihnimde bir donus fikri canlaninca, en az bir yolculuga cikacak kadar gergin hissederim kendimi. butun dönüslerin icinde bir umutsuzluk, bir hüzün varmis gibi gelir bana. memleketinden kopmus birisinin dogup buyudugu topraklara geri donusunde bir hüzün gizlidir, tipki eski sevgilisine geri dönme karari alan birisinin yüzüne yerlesecek hüzün gibi. bir hatadan dönmek de hüzünlü degil midir aslinda ya da insanin her seyden soyutlanip kendisine dönüsünde de hüzün yok mudur.
aliskanliklarimiz mi belirliyor biraz donuslerimizi. taniyip bildigimiz zamanla ait oldugumuzu hissettigimiz yerlere, insanlara onlardan bir süreligine ayriyken veya tamamen kopmusken geri dönme arzumuzu canlandiran, bu istegi canli tutan sey nedir. güvenli bir siginaga duydugumuz ihtiyac mi yoksa bir belirsizlik mi kamciliyor dönüs istegimizi. nereye ve kime dönersek dönelim neyle karsilasacagimizi bildigimizi düsünür, bunun rahatligiyla da yapmaz miyiz dönüslerimizi. belki de oyle degildir belki de sirf neyle karsilasacagimizi bilemiyor olmaktir geri dönüslerimizin nedeni.
kimisi karsilacasacagi seyle yüzlesmeye hazir olarak, kimisi de neyle karsilasacagini bildigini dusunerek geri döner. sonuc, her ikisi icin de hayal kirikligidir.
aliskanliklarimiz mi belirliyor biraz donuslerimizi. taniyip bildigimiz zamanla ait oldugumuzu hissettigimiz yerlere, insanlara onlardan bir süreligine ayriyken veya tamamen kopmusken geri dönme arzumuzu canlandiran, bu istegi canli tutan sey nedir. güvenli bir siginaga duydugumuz ihtiyac mi yoksa bir belirsizlik mi kamciliyor dönüs istegimizi. nereye ve kime dönersek dönelim neyle karsilasacagimizi bildigimizi düsünür, bunun rahatligiyla da yapmaz miyiz dönüslerimizi. belki de oyle degildir belki de sirf neyle karsilasacagimizi bilemiyor olmaktir geri dönüslerimizin nedeni.
kimisi karsilacasacagi seyle yüzlesmeye hazir olarak, kimisi de neyle karsilasacagini bildigini dusunerek geri döner. sonuc, her ikisi icin de hayal kirikligidir.
3 Comments:
we make love not by choice but by chance.
beni bir sürü düşünceye sürüklemişti. ama herşeyden önce buraya sürükledi tabii. ve bu yazıya.
okuyunca garip oldum bir an. zaten bu aralar pek bir kaçasım var. amaç değil aslında kaçmak. yolculuk yapmak istiyorum, gitmek sadece gitmek, yolları izleyip müzik dinlemek başka hiç bir şey yapmadan, yapamadan, hiç bir şey beni bölmeden düşünmek.
böyle yolculukların geri dönüşleri de çok ama çok güzel oluyor, belki hüzünlü belki değil ama gerçekten güzel, hüzünlü bile olsa huzurlu.
dönmekse gerçekten sevdiğim bir yere, sevdiğim insanlara. gittiğin yerde kıymetini anlayıp, herşeye dışardan şöyle bir bakıp dönmek hatta. o nedenle güzel bir şey aslında dönmek. sıcak.
tabii ki yanlış nedenlerle olmadıkça. ikinci şanslara inanırım ama ötesine değil, ötesindeki her dönüşün içinde bir yerlerde yalan dolan samimi olmayan gerçek olmayan bir şeyler vardır. bu da o dönüşleri hüzünlüden öte acınası kılmaz mı?
dönüslerin o sicakligi bana aliskanliklarin sicakligi gibi gorunuyor. geri dönülen yer sayet eski sevgiliyse, belki su soruyu sormak gerekiyor. ben gercekten sevdigim ve halen paylasacak, tamamlanmamis bir seyler kaldigini düsündügüm icin mi yoksa beraber gecirdigimiz güzel günlerin hatiri ve essiz hatirasi icin mi geri dönüyorum.
cevap ne olursa olsun, elimizde tilsimini kaybetmis bir iliski olacaktir.
"Bu hayatta iki tip yolcu vardır: aynaya bakanlar ve haritaya bakanlar. Aynaya bakanlar eve geri dönerler. Haritaya bakanlar ise giderler" Politiki kouzina
Post a Comment
<< Home