Wednesday, October 19, 2011

sevgilerde

hepimiz sevgi sayesinde yasiyoruz degil mi. kimi kisacik bir mesajda buluyor o sevgiyi, kimi uzun anlatilarda, kimi soluksuz sevismelerde. kimileri karistiriyor, sevilmek icin yasiyor. kimileri karistiriyor neyi sevip neyi sevmedigini kestiremiyor. sevmenin uzun süren bir taahhüd oldugunu düsünene pek rastlamiyorum artik, varsa yoksa ilk karsilasmalarin bas döndürücü sarhoslugu. öylesine kisa süren bir sürec ki bu, erisilmesi-tüketilmesi öylesine kolay ki ve sirf bu yüzden öylesine hizli ki benimsemesi. bir sevgiyi tüm sorumluluklari, zorluklari, acmazlari ve mücadelesiyle yasamaktansa onu kendi tatminleri, arayislari, kimlik edinme cabalari icin aracsallastiranlari görüyorum daha cok.

yasamin öyle ya da böyle hic durmaksizin bir rol yapma hali oldugunu biliyorum ama istiyorum ki en azindan sevgilerimizde bu rol yapma haline bir ara verelim, biraz cesaretle, biraz kararlilikla kim oldugumuzu önce kendimize sonra karsimizdakine itiraf ederek birlikte bakmayi deneyelim yepyeni bir dünyaya. yoksa bütün bir yasami rol keserek bicimlendirmeye calismak bana bir faciadan beter görünüyor.

3 Comments:

Blogger kırmızı rujlu balık said...

sevdim bu yazıyı (:
aklıma hararetli hararetli konuşmalarımız geldi,sanki bir yorum yazısı gibi olmuş ...

9:18 PM  
Blogger Melmoth said...

sadece o sohbetin degil birkac ayin getirisi aslinda bu düsünceler, bilmiyorum belki daha bile fazla zamanin :)

3:33 AM  
Blogger nouvelle said...

Sevgide roller yapılmamalı ve karşı tarafa da roller biçilmemeli! Kendiliğinden oluşan, kendiliğinden olgunlaşan bir sevgi kadar güzeli yok dünya yüzünde! Haklısın. :)

12:57 PM  

Post a Comment

<< Home

cool hit counter