Thursday, June 18, 2009

cocuklar herkesin arkadasidirlar


bugun yolum is bankasi kültür yayinlarinin kadikoy'de yeni actigi kitabevine düstü. eskisine göre daha genis, aydinlik, kitapliklarin üzerinize yürümedikleri gibi yürüyüsünüze eslik ettikleri hos bir mekan olmus. benim icin daha önemlisi dükkanda cocuklar icin de ayri bir alan ayrilmis olmasi. üzeri masal kitaplariyla dolu kucuk bir masanin etrafina konmus üc kücük tabureyi gördügümde, hicbir arkadasimin orada olmayisindan da istifade ederek, kendimi o büyülü alana biraktim.

cocuklar icin ünlü kisiler ansiklopedisi diye bir kitabi karistirmaya baslayinca yazarlar bölümünde karsima andré gide cikti. gide'le ilk defa ne zaman karsilastim diye düsündüm, hemen arkasindan bu kitabi benim gibi karistirirken andré gide'i taniyacak arkadaslarim icin sevindim. bir gün bir kizim olursa onun bu kitabi nasil karistiracagini hayal ettim.

hayallerimle esas demek istedigim noktadan uzaklasmayayim. is bankasi cocuklar icin elinden geleni yapiyor ve birbirinden degerli diziler yayinliyor. bana düsen bu kitaplari edinmek ve onlara icten bir tesekkur etmektir.

4 Comments:

Blogger Elsa said...

seni o küçük tabureye oturmuş, arkadaşlarınla çocuk kitaplarını okurken hayal ettim bir anda, gülesim geldi. ben de yabancı pandoradaki çocuk kitaplarına bakarken o ufacık taburelere oturmaya bayılıyorum ama oraya nedense hiç arkadaş gelmiyor.

iş bankasının yeni kitabevi nerde ki (yüzde kaç indirim yapıyorlar :))), o ufacık yerden taşındı mı?

10:03 AM  
Blogger Melmoth said...

pandora'nin cocuklara ayirdigi yer cok kisitli, orayi hicbir arkadasimiz sevmez eminim. sen gel bir de is bankasinin yeni yerini gör.

indirim icinse hic heveslenme, yine yüzde 20 :)

10:08 PM  
Anonymous Anonymous said...

ilginç bir tesadüf oldu bu yazı benim için.bazen insan elini ayağini koyacak yer bulamaz,ne yapsam,bir şey okusam,ne okusam derken gazete,hali hazırda okunan kitap,dergi,vs hepsi bir anda bunaltıcı gelir.işte böylesine kararsız bir an yaşadım iki gün önce.işaret parmağın raflara dizilmiş,yan duran kitapların inceli kalınlı enlerinin üzerinden kararsızca kayar gider ama tatmin edici bir noktada takılıp kalmaz ya,öyle bir anda hiç bakmadığım bir rafa atladı işaret parmağım.kitapların değil ansiklopedilerin olduğu rafa.çocukken çok severdim ansiklopedi karıştırmayı,resimlerine ve kısaca resmin altında ne yazıyormuş diye bakmayı.şimdi ise sıkıcı geliyor dahası internet varken bir de anlamsız.ama çocukken herşeyi sünger gibi emen merakına kısa ve öz,eğlenceli,resimli,tatminkar cevaplar bulabileceğin yerlerdi benim için ansiklopediler.kendimin algısı oluştuğu andan itibaren sahip olduğum kim kimdir,neden,niçin,bu nedir,nasıl yaşadılar gibi cilt başlıkları olan yirminci yüzyıl ansiklopedisi çocukluğum kavramının önemli noktalarındandı.espirili resimli canlandırmaları ile anlatılan kavramları beynime kazımış,pek çok açıdan şu anda sahip olduğum genel kültürün tohumlarını atmış bir kaynaktı.mesela arşimede ilişkin ne zaman bir şey okusam duysam gözüme direkt bu ansiklopedideki arşimedin hamamdan yarı çıplak bir halde fırlayıp heyecanla koşturmasına ilişkin çizimi gelir.neyse işte canım sıkılmışken raftan kim kimdir ciltini çıkartıp karıştırmaya başladım.ve tekrardan çocukluk zamanlarıma geri döndüm.başında saatler geçirdiğim,resimlerinin üzerinden kopya çekip boyama yaptığım,sandalye üzerine üst üste yığıp dolabın üst raflarından bir şeyler karıştırdığım,kurtarılmış bir evren gibi gelen banyoya çekilip,tuvalette okuduğum kitaplar ve kendinden geçip duş başlığını telefon yapıp konuşan,merdaneli çamaşır makinasının düğmelerini,kapağını ve merdanesini gözleri,ağzı ve şapkası sayıp onunla arkadaş olan ve otomatik çamaşır makinesi gelip merdaneli makina evden götürülürken neredeyse ağlayacak gibi olan küçük kız çocuğu halim aklıma geldi.yüzüme bir tebessüm,şimdilerde hissedilmesi zorlaşan ufacık bir şeye karşı duyulan merak,heyecan,çoşku halini hatırlıyor olmanın yarattığı bir tebessüm yerleşti.
seneler var ki bu ciltlere bakmamıştım.derken annemlerin bu ciltleri bir yerlere bağışlamayı düşündüklerini öğrendim.hemen olaya müdahele ettim.bu yaşta bu ansiklopedileri ne yapacağımı anlamaya çalışan anneme ben onlarla çok keyifli zamanlar geçirdim,eğer çocuğum olursa onun da buna sahip olmasını istediğimi söylemedim.işte tekrardan hatırlanan bu ansiklopedileri karıştırdığım günlerde senin yazdığın post güzel bir tesadüf oluşturdu.

10:51 AM  
Blogger Melmoth said...

su internet devriminden sonra bizim evde de kapinin önüne epeyce ansiklopedi koyuldu ama bazilari var ki onlari mümkün degil birakamam.

gercekten de, sayfalarini karistirdigimda beni cocuklugumun mutlu zamanlarina götüren ansiklopedileri, evdekilerin anlayisli ve gülümseyen bakislarini seneler sonra bana tekrar hissettiren masal kitaplarini nasil olur da elden cikaririm.

her ne yapiyorsam yapayim bütün amacim zaten o cocuksu neseyi tekrar elde edebilmek, onu koruyabilmek adina.

benim de yüzüme bir tebessüm yerlesti bile.

7:04 PM  

Post a Comment

<< Home

cool hit counter