Tuesday, September 01, 2009

ramazan günleri

bugun kendime birkac defa ramazanla ilgili olarak ne düsündügümü sordum, ne düsündügümden ziyade ramazan günlerini nasil anlatirdim, benim anlatacagim ramazan gününde neler öne cikardi diye düsündüm.

ahmet altan, gecen günkü ramazan yazisinda, ramazan gelince aklina bir sonbahar aksami geldigini söylüyordu. dogrusu, ramazan dendiginde benim de zihnimde bir sonbahar aksami canlaniyor. ancak bunun ötesinde bir sessizlik ve yavaslik buluyorum ramazan günlerinde. insanlarin telassiz hallerini ve daha cok kendi ic dünyalarina döndüklerini gözlemledigimde, ramazanla beraber özlemini duydugumuz bir dünyaya, insanlarin yasama birlik, saflik ve rahatlik icinde katildiklari bir dünyaya eristigimiz hissine kapiliyorum. kendi iç dünyalarinda düsüncelere dalan ve böylelikle kendilerinin ne oldugunu anlama yolunda bir adim atan insanlarin birbirleriyle didismekten bir süreligine de olsa uzaklastiklarini görmek beni mutlu ediyor.

ramazan ayinda, ben de icimdeki huzursuzlugu bir parca hafifletebiliyorum sanirim. karsit fikirlerim, birbiriyle uzlasmaz taraflarim, inisli cikisli duygularim ramazan oldugunda bana altindan kalkilamayacak hastalikli bir ruh halinin isaretleri gibi degil sahip oldugum bir zenginlik olarak görünmeye basliyor ve o bitmez tükenmez icsel sorgulamalar, belli belirsiz de olsa bir sonuca, bir karara varma istegi ansizin kayboluyor.

2 Comments:

Anonymous Anonymous said...

ben de ramazanla ilgili ne düşündüğümü değil de ne hissettiğimi merak ettim.yani bir nefes almalık bir zaman diliminde birisi ramazan dediğinde ne hissettiğimi merak ettim.sonra neden bunu hissettiğimi düşündüm.bazen gece geç saatlerde uyuyamadığımda ya da uyumadığımda pencereden dışarı baktığımda ışığı yanan pencereler gördüğümde,yani yazınca saçma görünüyor ama gecenin karanlığında ve sessizliğinde saniyelik olsa bile bir huzur hissediyorum içimde.birilerinin daha ayakta olması,yalnız olmamanın hissiyatı.işte bir rituel olabilir,bir gece aynı saatlerde uyuyamamak olabilir,tanımadığın bir kişi ile alakasız yerlerde devamlı rastlaşmak olabilir bir şekilde ilintililik insanın doğasını okşayan uysallaştıran bir şey gibi geliyor ki bu uysallaştırma iyi anlam olduğu gibi kötü bir anlam da ihtiva ediyor olabilir.aslında huzur gibi.huzur hem güzel bir şey ama bir yandan da sanki insanı tembelleştiren ya da nasıl demeli insanın içinde fırtınalar kopmadan da yaşam yaşam mıdır denilebilir.ama çelişki tadına doyum olmaz bir şey değil mi.bir nefes alıp verinceye kadar geçen zamanda ramazan denilince hissettiğime gelince.hiç,alakasızlık,dışarıda bırakılmışlık karışımı bir his.yani bir sürü millet uyuyamamış gecenin köründe lambaları yakmış pencerelerden selamlaşıyorlar da ben olan bitenden habersiz yatağımda uyuyormuş gibi hissediyorum.uyuduğum için ne paylaştıklarına dair bir fikrim yok,beni uyandırmadıkları için ise her şey olup bittikten sonra dışarıda bırakılmışlık.ve aslında aynen de böyle oluyor dışarıda bırakıldığım ancak ramazan biterken dank ediyor.bir ramazan daha geldi geçti kimse beni yine uyandırmadı.

10:39 PM  
Blogger Melmoth said...

disarida birakilmislik hissi sanirim her daim duydugum bir his olarak benimledir. insanlar oradan oraya kostururlarken, birbirleriyle gevezelik edip sakalasirlarken, önemli-önemsiz ayrimlari arasinda gelecek kaygilari duyarlarken ben hep bir hayal gibi onlarin arasinda bir basima dolastigimi hissederim. hemen herkes bir seyler olmak isterken, ben pessoa'nin dedigi gibi ansizin cikan bir rüzgarin alip oradan oraya surukledigi bir yaprak olmak isterim mesela. uzatmayayim, diyecegim benimkisi de bir tercihtir, bir yasam uslubudur neticede. iste boyle bir tercihin, boyle bir kararin icinde ramazan geldiginde, bir pide kuyrugunda sessizce beklerken orada diger insanlarla birlikte hissettigim ortakligin insanligin bir parcasi olmaktan kaynaklanan bir ihtiyac oldugunu düsünürüm. ve ramazan ayinda, kulaklarimda hep su ses vardir, senin kararlarin var, isteklerin var, celiskilerin var ama her sey bundan ibaret degil.

4:27 PM  

Post a Comment

<< Home

cool hit counter